Siyah kediler ve şanssızlık/uğursuzluk konusunu düşündüğümüzde, birçok insanın aklına cadılar ve kötü talih gelir.
Ancak bu inancın kökleri, çok daha derinlere dayanıyor.
Siyah kedilerle ilgili kötü şans inanışının kökeni 13. yüzyıla kadar uzanıyor.
Orta Çağ’da kedilerin şeytanla ilişkilendirildiği düşünülüyordu ve bu inanç, 1348 yılında Kara Veba salgını sırasında kedilerin topluca öldürülmesine yol açtı. İlginçtir ki kedilerin öldürülmesi, farelerin çoğalmasına ve salgının daha da yayılmasına neden oldu.
16. yüzyılda Avrupa’da cadı avları yayılmaya başladığında özellikle siyah kediler, cadılarla ilişkilendirildi. Cadılar, siyah kedileri yoldaşları olarak kabul ediyordu.
Aralarındaki ilişki, kedilerin “cadıların yardımcıları” olduğu inanışını güçlendiriyordu. İnanış, Amerika’daki Salem Cadı Mahkemeleri’ne kadar ulaştı ve burada da etkisini sürdürdü.
Siyah kedilerle ilgili birçok mit ve efsane bulunmaktadır.
İskoç folklorunda Cat Sìth adı verilen dev bir siyah kedinin ölülerin ruhlarını çaldığına inanılırdı. İnanış, ölü bedenlerin başında gece gündüz nöbet tutulan “Geç Uyanma” ritüelinin ortaya çıkmasına neden oldu.
Birçok Avrupa ülkesinde siyah kedilerin yolunuzu kesmesi kötü bir alamet olarak kabul edilirken Almanlar bu inancı biraz yumuşatmış ve kedinin sağdan sola geçmesinin kötü, soldan sağa geçmesinin ise iyi şans getirdiğine inanmışlardır.
Kumarbazlar da bu inanca katılmış ve siyah kedinin yollarını kesmesi durumunda geri dönmeleri gerektiğine inanmışlardır. Hatta bazı korsanlar, siyah bir kedinin onlara doğru gelmesinin kötü şans, uzaklaşmasının ise iyi şans getireceğine inanmışlardır.
Eski Mısır’ın kedilere olan sevgisi ve saygısı, bazı Avrupa kültürlerinde de etkili olmuştur.
Denizciler, siyah kedilerin iyi şans getirdiğine inanmış ve kedileri gemilere almışlardır. Japon kültüründe ise siyah kediler, iyi şansın sembolü olarak kabul edilir ve özellikle bekâr kadınlar için önemli görülür.
Rusya’da ise tüm kediler şanslı kabul edilir. Siyah kedilerin şanssızlık getirdiğine dair inanış ne kadar yaygın olsa da dünyanın birçok yerinde bu sevimli dostlarımız iyi şansın ve mutluluğun sembolü olarak görülmeye devam etmekte.
Türkiye’yi söylememize gerek yok herhâlde? Sonuçta biz bir bakıma kedi ülkesi de değil miyiz? 🙂
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
